Bu Blogda Ara

01 Ağustos 2012

Öğretmenlere Bahşiş Alma Yolu Açıldı

Milli Eğitim Bakanı Halil İbrahim Yavaş, 2012 – 2013 öğretim yılı için müjdeli haberi verdi. Artık öğretmenler de bahşiş alabilecek ve bu bahşişlerden dolayı kimseye hesap vermek zorunda olmayacak.

Milli Eğitim Bakanı Yavaş, dün öğleden sonra İl Milli Eğitim Müdürleriyle yapılan kongreden sonra basın mensuplarının önüne geçti. Gazetecilerin ve meraklı öğretmenlerin sorularını yanıtlayan Yavaş, özetle, yeni yürürlüğe giren kanunun gerekçesini ve eğitime getireceği dinamizmi anlattı.

Basın toplantısının başında Bakan Yavaş şunları dile getirdi: Bildiğiniz gibi hükümetimiz serbest piyasa ekonomi rüyasını Türkiye’deki her kurumda gerçekleştirmek için elinden geleni yapıyor. Dağa taşa, kuş uçmaz kervan geçmez çöllere üniversiteler açıp, parası olup da üniversiteye giriş sınavını geçemeyen her öğrenciye hayallerinin üniversitelerinin kapılarını açtık. İşlem sırasını bilmeyen öğrencileri mühendis, km/h birimini m/s birimine çeviremeyenleri mimar yaptık.  Şimdi de özelleştirmenin eğitime getirdiği bu hareketliliği bir adım daha ileriye götürüp, öğretmenlerin lehine bir icraatta bulunuyoruz.  Tüm ilk, orta ve yüksek öğretim kurumlarında öğretmenlere bahşiş alma hakkı tanıyoruz. Çıkardığımız yeni kanuna göre öğrenciler beğendikleri derslerde öğretmenlerin masalarının köşelerine koydukları bahşiş kutularına istedikleri miktarda parayı atabilecekler. Öğrenciler beğenmedikleri öğretmenlere bahşiş vermek zorunda değiller ve kesinlikle bu konuda hiçbir zorlamayla karşılaşmayacaklar.
Toplantıdan hemen sonra bazı öğretmenlerin olası yıllık bahşiş toplamlarını hesapladıkları görüldü. 
Bir gazetecinin “Peki toplanan paralardan vergi alacak mısınız?” sorusuna “Hayır, devlet nasıl ki garsonlara ya da otel çalışanlarına verilen bahşişlerden vergi almıyor, öğretmenlere verilenlerden de almayacak. Bu tamamıyla öğretmenliğin kalitesini arttırmak için uygulanan bir teşvik programıdır. Para tamamıyla öğretmenin cebinde kalacaktır. Yalnız, nasıl ki bahşişin mümkün olduğu mesleklerde çalışanların maaşları düşük olur, bahşiş kazancını da hesaba kattığımız için önümüzdeki aydan itibaren tüm öğretmenlerin maaşlarında %20’lik bir kesinti yapacağız. Bahşişlere üst sınır koymadığımız için öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğunun bu %20’lik kaybı kolaylıkla geri alabileceklerini düşünüyoruz.” şeklinde yanıt verdi.

Bakan Yavaş sözlerine şu cümlelerle devam etti: Ülkemizin muasır medeniyetlerle yarışabilmesi için iyi bir eğitim sistemi şart. İyi bir eğitim iyi eğitilmiş öğretmenlerle başlar. Yeni getirdiğimiz bahşiş sistemiyle her öğretmen kendi iç dinamizmine kavuşacak, her sabah işe giderken “Ne yaparım da öğrencilerime en iyi şekilde öğretebilir, en çok bahşişi koparabilirim.” sorusunu soracak kendisine. Bu soruyu devlet kurumlarında çalışan memurlarımız yıllarca sordular ve zamanın başbakanından “Benim memurum işini bilir.” sözleriyle, haklı bir övgüye mazhar oldular. Şimdi biz bu övgü fırsatını öğretmenlere tanıyoruz. Çalışın, çabalayın, hem siz kazanın hem milletimiz kazansın. Parlak, çalışkan, eli açık, harcamaya alışmış öğrenciler yetiştirelim.

Arka sıralara oturtulduğu için sesini duyurmakta zorluk çeken bir öğretmen, “Sayın bakanım, böylesi bir kanunla öğrencileri müşteri durumuna getirdiğinizi ve onları memnun edecek şeylerin; örneğin sınav sorularına benzer soruları derste çözmek, ders işlemeyip öğrencilerle film izlemek, sınıfta eğitim amacı olmayan oyunlar oynamak gibi eğitimin kalitesini arttırmaktan ziyade düşürecek etkinliklerin sıklıkla uygulanacağını söyleyebiliriz. Bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusunu yöneltti. Soruyu büyük bir sükûnetle dinleyen bakan şunları söyledi.

Sayın öğretmen arkadaşım. Öğrencilerin neyin mutlu edip neyin etmeyeceğini ben de biliyorum. Biz mutlu öğretmenler ve mutlu öğrenciler istiyoruz. Amacımız budur, gerisi teferruattır. Ne olacak öğrenci integralleri öğrenmese de bir Bruce Lee filmi izleyip eve güzel anılarla gitse, ne olur sanki 10 metre yüksekten düşen taşın yere çarpma hızını öğrenemese de cep telefonuyla alışveriş yapsa! Matematik artık bilgisayarlarla yapılıyor, fizik desen her gün değişen, oynak bir disiplin. Önemli olan diplomadır, önemli olan ülkedeki lise ve üniversite mezunlarının oranını arttırmaktır. Çok kitap okuyup adam olunmayacağını başbakanımız zaten çeşitli vesilelerle söylemişti. Mutlu bir gelecek ve mutlu bir Türkiye için attık biz bu adımı ve bu tür adımları atmaya devam edeceğiz. Bakanlar kurulu gelecek haftaki toplantıda, cami cemaatinin imama ve müezzine bahşiş verebilmesine izin verecek bir kanun üzerinde çalışacak. Ayrıca okullarda, öğretmenler başlarındaki müdürlere ve müfettişlere, müfettişler başmüfettişlere, başmüfettişler ilçe eğitim müdürlerine, ilçe eğitim müdürleri de il eğitim müdürlerine bahşiş verebilecekler. Sizin anlayacağınız, bir saadet zinciri kurduk, herkes naiplensin diye.  Durmak yok yola devam.
Toplantı salonunun dışında protesto eden bir öğretmen: Bizi palyaço yapmayın.
Bu sırada söze giren bir başka gazeteci “Peki, bahşiş kutusu sabit bir yerde mi duracak yoksa öğretmen kutuyu eline alıp dersin sonunda gezebilecek mi?” dedi. Bu soruya hafiften gülerek dinleyen Bakan Yavaş, “Bu konuda insiyatifi öğretmenlere bırakıyoruz. Malûmunuz, serbest piyasada amaç kârı maksimize etmektir. Öğretmenler bu konuda her türlü yaratıcı çözümü üretmekte serbesttir. İsterlerse az bahşiş verenlerin ya da hiç vermeyenlerin adlarını ifşa ederler,  –tabii bu tehdit amacıyla değil bilgilendirme amacıyla olacak, yoksa kanun dışı olur.-  isterlerse televizyona kendi öğretmenliklerinin reklamlarını verirler. Bu bizi hiç ilgilendirmez. Biz son ürünle ilgileniyoruz. Biz eğitimin kalitesiyle, artan lise ve üniversite mezunu oranıyla, mezun olur olmaz ev ve araba almak için bankalardan kredi alma yarışına girecek yeni nesil çalışanlarla ve her şeyden önce öğrencilerin mutluluğuyla ilgileniyoruz.” dedi.

Toplantının hemen ardından bakan Yavaş, çantasından çıkardığı ve masasının üzerinde kesip, bantlarla yapıştırdığı karton bir kutuyu eline alıp, gazetecilerin ve diğer eğitim görevlilerinin arasında ağır ağır yürüdü. Bahşiş vermeyen öğretmenlerin kulağına eğilip bir şeyler fısıldadıktan sonra, bu öğretmenlerin ellerinin de arka ceplerine gittiği gözlemlendi. Bütün sıraları gezdikten sonra, masasına dönüp topladığı bahşişi sayan bakan Yavaş, alkışlar eşliğinde salondan çıktı.

Enes Başeğmez – YHA - 31 Temmuz 2012

Dipnot: Yazmama gerek yok ama ne olur ne olmaz diye yazayım. Yukarıdaki haber uydurmadır. Adı geçen kişilerle ve makamlarla ilgisi yoktur.
       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder