AKBAR'IN TÜRBESİ
Bir eleştiriyle başlayayım. Türkiye'yi ziyaret eden bir gezgin için camileri dolaşmak, yüksek ve renkli kubbelerin fotoğrafını çekip, cami içlerinde vakit geçirmek, oradaki havayı solumak kaçınılmaz bir deneyimdir. Sonuçta Osmanlı İmparatorluğu boş bulduğu her yere cami dikmiş, padişahlar kendi adlarına, oğullarına, karılarına, kızlarına, sevdikleri paşalara adadıkları bu mekanları halkın kullanımına açmıştır. Genel itibarıyle bir caminin var oluş nedeni ibadettir. Fakat Osmanlı döneminde yapılan büyük camilere baktığımızda, bu camilerin çoğunun külliyelerinde hastane, okul, hamam, aşevi gibi yapıların da bulunduğunu görürüz. Tamam, cami ibadet etmek içindir ama yapmışken halka faydası olacak şeyleri yanına eklemek bir çeşit halkçılıktır. Burada Osmanlıyı övmek gibi bir amacım yok. Ama Sezarın hakkını Sezara vermek lazım.
Merkezi yapının dışında birkaç havuz ve geniş bahçeler var. Bahçede otlayan ceylanları, kaçıp-kovalayan maymunları ve ağaçtan ağaca koşan sincapları görmek mümkün. Bazı gençler bahçede birbirleriyle şakalaşıyorlar, kimisi boş havuzun ortasındaki direğin tepesine çıkmış fotoğraf çektiriyor. Bizi görünce yanımıza geliyorlar ve bizimle fotoğraf çekilmek istiyorlar. Unun resmini çekiyorum bir iki Hindistanlı gençle. Ortam sessiz ve sakin. Satıcılar içeri alınmadığı için burada fiziksel anlamda huzuru bulmak mümkün. Belki de bu yüzden etraftaki oturaklarda cilveleşen çiftleri görebiliyoruz. Hindistanda pek de alışık olmadığımız bir manzara bu. Kirli ve bakımsız sokaklarda romantik bir hava bulamadıkları için, gidecekleri tek yer başka dinlerin kutsal mekanları (Kendilerine kutsal değil, öperim de koklarım da sevgilimi... Sevdim bu mantığı) oluyor doğal olarak. Hem bunca bahçeyi kaplayan, içerisinde ceylanların ve sincapların oynaştığı, mimari yapısıyla aşka, birleşmeye, kavuşmaya göndermeler yapan bir yerden daha güzel ne olabilir gençlerin aşklarına tercüman olacak. Bümbüyüğün yaşamını ve türbesi hakkında ayrıntılı bilgilerine aşağıdaki wikipedia ağbağından ulaşabilirsiniz. Ben tarihsel ayrıntılara girip, kişisel izlenimlerimi gerçeklere boğmak istemiyorum.
Akbarın yaşamı: http://en.wikipedia.org/wiki/Akbar_the_Great
Akbarın Türbesi: http://en.wikipedia.org/wiki/Tomb_of_Akbar_the_Great
Bümbüyüğün türbesinden yavaş yavaş çıkıyoruz. Saat öğleni yeni geçmiş. Çıkış yolunda insanların merakla bahçedeki bir köpekle bir maymunun dalaşmasını izlediklerini görüyoruz. Durup biz de izliyoruz bir süre. Tam olarak ne yaptıklarını anlamak zor. Oyun mu oynuyorlar, kavga mı ediyorlar belli değil! Önce köpek maymunu kovalıyor. Maymun diğer maymunun yanına kaçınca köpek karşısında iki maymunu bir anda görünce tırsıyor. Bu defa maymun köpeği kovalıyor... Millet tabii gülerek izliyor olanları. Herkesin götü kuru, ne maymun gibi kuyruğu kaptırma dertleri var ne de köpek gibi maymun çetesinin hışmına uğrama korkusu...
Eğlenceyi orada bırakıp çıkış kapısının ağzındaki ağacın altına oturuyoruz. K arabasıyla gelecek, bizi alıp Mathuraya götürecek. O gelene kadar ben tuvalete gidiyorum su dökmeye. Tuvaletin girişinde, kendi kendisini tuvalet sorumlusu ilan etmiş burnu sırmalı, renkli sariye bürünmüş bir bayan benden para istiyor. Ne kadar? diyorum. As you like (Gönlünden ne koparsa) diyor. 10 rupee verip giriyorum tuvalete bir yandan bu Gönlümden kopan para birimini düşünürken. Sonuçta bu ne ilk ne de son As you likeolacak Hindistanda karşılaşacağımız. Ayakkabı boyacıları, seyyar terziler, fotoğraflarını çektirten fakirler aynı lafı tekrar edecekler. Belki de bir bildikleri var bunu söylerken. Net bir rakam söylemekten daha kârlı olabilir gönlünden ne koparsa demek çünkü sonuçta hiçbir kimse sıfır vermez aldığı hizmet için. Ödenen ücret bu durumda rastgele bir değişken olur. Uzun erimde bu değişkenin beklenen değerini ve standart sapmasını hesaplayabilir, dağılım grafiğine standart modellerle yaklaşabiliriz. Tahminimce sağa doğru uzun bir kuyruğu olan üssel (exponential) bir dağılım olabilir.
Tuvaletten çıkınca bir süre daha bekliyoruz. Sonra K geliyor. Arabaya atlıyoruz. Yanında ilkokul çağındaki oğlu da var. Hep birlikte Krişnanın doğum yeri olduğuna inanılan Mathuraya gidiyoruz.
Bir sonraki: Mathura
Resimler:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder