Başbakan Boğazı Yürüyerek Geçti
Milyonların sevgilisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirmiş
olduğu en büyük lider olan başbakan Eldoğan bu sabah boğazı yürüyerek geçerek
tarihte bir ilke daha imza atmış oldu.
Uzun zamandır açılması beklenen, yıllardır yolları hasretle gözlenen,
padişahlara ve onların cariyelerine nasip olmamış, cumhuriyetin kurucularının
aklının ucundan bile geçmemiş olan, asrın projesi Marmaray nihayet İstanbulluların
kullanımına sunuldu. Başbakan Eldoğan, açılış öncesi yaptığı konuşmada Marmaray’ın
asrın projesi olduğu gerçeğine bir kere daha parmak bastı. Konuşması yer yer alkışlar
ve yoğun tezahüratla kesilen başbakan şunları söyledi.
“Onlar laf yapıyor, biz iş yapıyoruz. Onlar bağcıyı dövüyor,
biz memleketin her yerini bağa bahçeye çeviriyoruz. Onlar yıllardır bu milletin
parasını yiyerek keyif çattılar. Biz geldik ve milletin iradesine konan
mühürleri tek tek söktük. İşte, Marmaray. Sadece bizim değil, Abdülhamit Han’ın
da rüyasıydı bu proje. Ona nasip olmadı.
Arada gelen sarhoşlara ayyaşlara da nasip olmadı, olamazdı da zaten.
Rabbim bekletti bugünü, işi ehline bıraktı, kendisini seven ve sayanlara
bahşetti böylesi özel bir projeyi yapmayı ve açmayı.”
Konuşmasının sonlarına doğru heyecanlandığı gözlemlenen
başbakan, açılışa birkaç dakika kala halktan ve arkasında bekleyen protokol
üyelerinden alışılmadık bir ricada bulundu. Başbakan, pek de emin olmayan bir
dille şunları söyledi. “Sevgili vatandaşlarım, sayın protokol üyeleri; bugün burada önemli bir açılışı yapmak için
toplandık. Biliyorum, Londra’yı Pekin’e bağlayacak olan bu yer altı köprüsünden
hepiniz bir an önce geçmek ve adınızı tarihe yazdırmak istiyorsunuz. Yalnız,
benim sizden küçük bir ricam olacak. Ben çocukluğumdan beri tren sürmeyi hayal
ettim. Çocukken en büyük eğlencem kendimi uzun bir trenin lokomotifini sürüyor olarak
düşlemekti. İşte bugün bu hayalimi gerçekleştirmek istiyorum. Yüksek
müsaadenizle trene tek başıma bineceğim ve bir sefer ben gidip geldikten sonra,
yine hep birlikte binip gideceğiz. Bunu yapmak istememin nedeni tren sürme
konusunda çok deneyimli olmamam. Kartal-Kadıköy metrosunu açarken oradaki
vatmana sormuştum. -Başbakanım, koca
ülkeyi sürüyorsunuz siz, bir tren ne ki! Zaten rayın üzerinde gidiyor. -demişti.
Ben yine de siz değerli halkımı ve arkadaşlarımı böylesi bir denemeye dâhil
etmek istemiyorum. Yolcu taşıma riskini üzerime alamam. Hem zaten bu projeyi
zamanında bitirerek yeteri kadar risk aldık.”
dedi.
Bu ricayı “Başbakan kırılmaz, vatan bölünmez” nidalarıyla
karşılayan halka protokolden de yoğun destek geldi. Başta söz sultanı Arinç,
sonra da Japon başbakanı Abel alkışlarla tüm protokole öncelik ettiler. Böylece
başbakan sabah yapılan ilk seferi tek başına yaptı.
Alkışlar ve besmelelerle kesilen kurdelenin ardından
başbakan tek başına vatman koltuğuna oturdu. Millet karar değiştirir de, arada
kaynayıp binmeye kalkar diye kapıları hemen kapattı. Birkaç saniye sonra
gözden kaybolan başbakan Sirkeci durağında durmadan devam etti. Olaylar da
bundan sonra gerçekleşti.
Tren yer altına girip, denizin dibindeki yolculuğuna
başladıktan bir süre sonra sistemin elektrikleri kesildi.
Merkezdeki memurlar, “Biraz bekleyin, gelir” dedilerse de geçen dakikalar herkesi tedirgin etti. Kendisinden uzun süre haber alınamayan başbakan, yarım saat sonra Üsküdar’daki çıkış noktasında üstü başı kirli halde belirdi. Kendisini bekleyen halkı daha fazla bekletmemek için 500 metrelik mesafeyi rayların üzerinde yürüyerek kat eden milyonların sevgilisi başbakan gün ışığına kavuştuğunda, halkın sevgi dolu bağrına da kavuşmuş oldu. Kendisini özlemle bekleyen halkın büyük sevgi gösterileriyle karşılaşan başbakan, yorgunluğuna ve yüzünden anlaşılan kızgınlığına rağmen halkı selamlamayı ihmal etmedi. Bu sırada kalabalığın arasında hızla yayılan “Bizim başbakanımız boğazı yürüyerek de geçer” pankartları göze çarptı. Bir başka pankartta da “Hz Musa (AS) yardı geçti, Eldoğan deldi geçti.” yazıyordu.
Merkezdeki memurlar, “Biraz bekleyin, gelir” dedilerse de geçen dakikalar herkesi tedirgin etti. Kendisinden uzun süre haber alınamayan başbakan, yarım saat sonra Üsküdar’daki çıkış noktasında üstü başı kirli halde belirdi. Kendisini bekleyen halkı daha fazla bekletmemek için 500 metrelik mesafeyi rayların üzerinde yürüyerek kat eden milyonların sevgilisi başbakan gün ışığına kavuştuğunda, halkın sevgi dolu bağrına da kavuşmuş oldu. Kendisini özlemle bekleyen halkın büyük sevgi gösterileriyle karşılaşan başbakan, yorgunluğuna ve yüzünden anlaşılan kızgınlığına rağmen halkı selamlamayı ihmal etmedi. Bu sırada kalabalığın arasında hızla yayılan “Bizim başbakanımız boğazı yürüyerek de geçer” pankartları göze çarptı. Bir başka pankartta da “Hz Musa (AS) yardı geçti, Eldoğan deldi geçti.” yazıyordu.
İki saat sonra arızanın giderilmesiyle normal seferlerine
tekrar başlayan Marmaray treni, öğleden sonra gerçekleşen bir kapı problemi
nedeniyle tekrar kapatıldı. Ulaştırma Bakanı Birali, yaptığı açıklamada, sabah
yaşanan arızanın kaynağının Gezi Parkı eylemine katılan bir fabrika işçisinin
yeğeni olan teknisyenin mühendis olan komşusunun dalgınlığı olduğunu söyledi. Marmaray
projesinde görevli olan bu mühendisin komşusunun amcası hakkında soruşturma
açıldığını belirtti. Birali, öğleden sonraki kapı probleminin İsrail’le ilgili
olabileceği dedikodularına ise şimdilik ihtimal vermediklerini ifade etti.
Birali’den sonra basın toplantısına devam eden İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Öpbaş, “Marmaray gelecek haftadan itibaren normal
seferlerine başlayacak ama gelecek yıl mart ayına kadar Avrupa yakasında
Sirkeci’ye kadar, Asya yakasında da Üsküdar’a kadar yolcu taşıyacaktır. Bu
konuda vatandaşlarımızı uyarmak tüm basın ordusunun bir görevidir.” uyarısında bulundu.
Yaman Gazetesi Muhabiri Nuh Şah Bilir
* Bu bir yalan haberdir. Eğlence amaçlı yazılmıştır. Günün anlam ve önemini anlatması açısından önemli olabilir. Gün bitmeden sayfaya koyayım diye aceleyle yazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder