Bu Blogda Ara

20 Kasım 2009

Give me Your Hand, Istanbul / Ver Elini Istanbul



A quick translation:

Give me your hand, Istanbul. Let’s walk with you.
I have things to tell you, to your towers and to your sycamores.
I loved a girl, Istanbul. I admire her and she admires red
You are a cauldron, I am a scoop. I am wandering in your streets.
My dear friend, with seven hills; I know you are great.
Do me a favour; knot her roads to my door.

Believe me Istanbul, I am getting exhausted slowly
If I knew love was such a thing, would I have said “I love her”?
This pain does not go away, Istanbul and my words do not affect her.
Rumour it is, she would not love me. For days, all my words are for her.

My dear friend, with seven hills; I know you are great.
Do me a favour; knot her roads to my door.

Imagine all the words you want to say queued up in your throat.
You have no more power, you are obsessed and you are burning first time
My dream is there, Istanbul; sleeping somewhere in you.
Do me a favour; knot her roads to my door.

Ver Elini Istanbul

Ver elini İstanbul gezelim senle şöyle bir
Anlatacaklarım var sana, kulelerine ve çınarlarına
Bir kızı sevdim İstanbul ben ona o kırmızıya hayran
Sen kazan ben kepçe dönüyorum sokaklarında peşi sıra
Yedi tepeli kadim dostum benim
Büyüksün bilirim
Yap bir büyüklük düğümle şunun yollarını kapıma
Bana inan İstanbul tükeniyorum inceden
Bilseydim aşk böyle bir şeymiş, seviyorum der miydim önceden
Bir sızı geçmiyor İstanbul bir de sözüm geçmiyor ona
Sözüm ona sevmeyecekmiş beni günlerdir her sözüm ona
Yedi tepeli kadim dostum benim
Büyüksün bilirim
Yap bir büyüklük düğümle şunun yollarını kapıma
Düşün ki boğazına dizilmiş söylemeye yeltendiğin her söz
Mecalin yok, mecnunsun, yanıyorsun ilk defa
Düşüm orda İstanbul bir yerinde uyuyor
Yap bir büyüklük düğümle şunun yollarını kapıma
özer atik ver elini istanbul şarkı sözü şarkısının sözleri
ver elini istanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder