The Apprentice at Repair Shop
A fire dropped into my heart, it burns, burns and burns
Anticipation is the bread of my heart, it hopes, hopes and hopes.
Her hands are white, small and round, her nails are painted
I don’t know where I can hide my calloused palms?
She brought her car to our repair shop yesterday
As soon as I saw her, I was haunted and fell in love.
On her legs, her long skirt, her wavy hair shines
My boss asked me from distance, “Son, bring the tools”
I had read something like this in a novel
It was an expensive book with a bright cover
Somehow, the young girl in the story fell in love
With the apprentice boy in a situation like this
I asked my boss not to wear my working uniform for today
I combed my hair on my birded mirror
She will come today to get her car back
Perhaps to turn the fiction in that novel into the reality
Time stopped, earth stopped, she entered through the door
I was frozen; my eyes were fixed, staring at her beauty
I opened the door of the car, I opened so she can enter
She raised her crescent-like eyebrows and asked who this vagrant is
She drove her car off, made me swallow the entire fume
With the tears sprouting from my eyes, I stood up slowly.
My boss came, tapped on my back and said “forget the novels”
“You are a worker, stay as a worker” he said “wear your working uniform”
Lyrics by Cem Karaca. Translated by Ali Rıza ARICAN
TAMİRCİ ÇIRAĞI
gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar
ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar
elleri ak yumuk yumuk , ojeli tırnakları
nerelere gizlesin şu avucum nasırları
otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye
görür görmez vurularak başladım ben sevmeye
ayağında uzun etek dalga dalga saçları
ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları
bi romanda okumuştum buna benzer bir şeyi
cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı
ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
yine böyle bir durumda tamirci çırağına
ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları
arkası kuşlu aynamda taradım saçlarımı
gelecekti bugün geri arabayı almaya
o romandaki hayali belki gerçek yapmaya
durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan
öylece bakakaldım gözümü ayırmadan
arabanın kapısını açtım , açtım girsin içeri
kalktı hilal kaşları sordu kim bu serseri
çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum
gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum
ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları
işçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder